BEN, Müslümanım diyen kişi öncelikli olarak neyi anlarsa anlasın doğru anlayacak. Ne söylerse söylesin doğruyu söyleyecek. Ne yaparsa yapsın doğruyu yapacak. Doğru söylemek için doğru anlamak gerekir. Ben bir Müslümanım bu nedenle Allah’tan korkarım diyen kişi; İslam’ın ahlakı ile ahlaklanmak mecburiyetindedir.

            Ben Müslümanım diyen insan kime Müslüman denir, Müslümanın tanımını ve kişiliğini Kur’an’dan ve hadislerden öğrenmek zorundadır. Müslümanlık herkesin kendi yorum anlayışına göre olmaz. Herkes kendi aklınca uydum akıllı olamaz. Müslümanlık şunun bunun belirlediği kıstaslarda şekillenmez.

İslam’ın değerleri başka hiçbir dinin izahından öğrenilmez. Çünkü İslam’ın kapsam alanı insanın ana rahminden, bu dünya hâlinden ve öbür dünya durumuna kadar hepsini kapsar. Bu nedenle diğer ilahi dinlerde olsun gerekse insanların ürettikleri dinlerde olsun hiç birinin kapsam alanı İslam’ı kapsama yeteneğine sahip değildir. Diğer ilahi dinler dediğimiz dinler sonradan insan eli ile tahrif edilmiş dinlerdir. Esasında bu dinlerin amacı bile İslam’ın habercisi olarak İslam’a hizmet için gelen dinlerdir. Bu dinler ilahi din olma özelliklerini kaybetmişlerdir.

            Müslümanlık sadece namaz, oruç ve abdestten ibaret değildir. Ben Müslümanım diyen kişinin uykusu ve uyanıklığı İslam’a göre ayarlı olmadıkça o insan kendisini İslam şakulü ile yeniden değerlendirmeli. Müslümanın gülüşü, yürüyüşü, düşüncesi, eylem ve söylemi İslam’a uygun olur. İslam’ın belirlediği ölçülerde olur.

Müslüman, her kafasının estiği işi yapamaz. Her aklına geleni söyleyemez. Müslüman yapacağı ile söyleyeceğini İslam terazisinde tartmadan yapamaz ve söyleyemez. Müslümanım diyen kişi; eylemin ve söylemin İslam’la alakalı olmuyorsa Müslümanlıkla alâkandan ne kadar söz edebilirsin?

            Müslümandan hem kendisinin ve hem de başkalarının canı, malı, aklı, inancı ve namusu zarar görmez. Şayet ben Müslümanım diyenden birileri bu beş unsurdan birinde bile zarar görmüşse o Müslümanın hâline heyhat!

            Ben Müslümanım diyen kişi realisttir. Ben Müslümanım diyen aklıyla hareket eder. Hakkaniyete riayet eder. Hak zayiatı ve ihlali yapamaz. Kibir ve gururla davranamaz. Enaniyet yüklü olamaz. Kin ve öfke dolu hiç olamaz. Müslüman adam dolandırmaz. Dini esasları çıkarı uğruna kullanmaz!

Müslüman malı götürme uğruna dini kisve altında dinsel sömürü yapamaz. Dinsel sömürü nispetinde götürdüğü mallar hesabınca bir gün hesaba çekileceği günü unutmaz!

            Hz. Peygamber: “Müslüman, komşusu aç iken tok yatan bizden değildir!” buyuruyor.  Buradaki komşu sadece abdest alıp namaz kılan Müslüman komşuyu işaret etmiyor. Kim olursa olsun, hangi inançta olursa olsun tüm komşulara dikkat çekiyor.

Müslüman, senin peygamberin böyle derken sen peygamberine tezat teşkil edecek ne bir söz söyleme ve ne de hiç bir işlem yapma hakkına sahip değilsin! Müslüman kendi kafasına göre dini hükümler uyduramaz. Müslüman dini esasları kendi çıkarınca evirip çeviremez.

            Ne yazık ki Müslümanım diyen kişilerden bazılar, bazı eylem ve söylemlerini İslam adına yaptıklarını zannediyorlar. Yaptıkları eylem ve söylemlerinin İslam dışı olduğunun farkında değiller mi acaba?

Müslümanın sorumlu olduğu en önemli haklardan birisi Allah hakkı, ikincisi kişi hakları ve üçüncüsü hayvan haklarıdır. Kişi hakların ihlalinde mutlak hak sahipleriyle hukuklaşmak zorunludur. Allah, kendi hakkını ihmal edeni af ederim, insan hakkına tecavüz edeni hak sahibi ile hukuklaşmadıkça o hukuklu kişinin suçunu af etmem buyuruyor.

Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!