Basından sansür

gerçekten kalktı mı?

 

Bugün 24 Temmuz

Basından sansürün kaldırılışının 110. Yıldönümü.

Belki o yıllarda 24 Temmuz günü çok önemliydi.

Artık Türkiye’de meslek kuruluşları maalesef 24 Temmuzları buruk kutluyor.

Daha önceleri “basın bayramı” dediğimiz bu gün daha sonra bayramlıktan çıkmış ve bir “gün” olarak kutlanmaya başlanmıştı.

Bugün de aynı özelliğini koruyor.

 

***

Özgür olmayan bir basının nesi kutlanır acaba.

Bugün Türkiye’de özgür bir basın var demek ne kadar doğru?

Türkiye’de gazetecilerin en geniş çapta örgütlendiği çatı kuruluşu Türkiye Gazeteciler Federasyonu, basında sansürün kaldırılışının 110. yıldönümü nedeniyle yaptığı açıklamada, “Bir ülkede medya özgür değilse, o ülkenin toplumu da tutsak demektir” diyor.

Doğrudur, haber alamayan bir toplum ne kadar özgür olabilir ki?

Günümüzde medyanın yüzde 95’inin iktidar yanlısı olduğunu düşünürsek, toplumun büyük bir kısmı haber alma konusunda sıkıntı yaşamaktadır.

 

***

Yine gazetecileri tutuklu olan bur ülkeyiz.

Bu konuda gazeteci kökenli milletvekilimiz Utku Çakırözer, basında sansürün kaldırılışın yıl dönümünde basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılmadığını, aksine artarak devam ettiğini dile getiriyor.

Çakırözer, “ Böylesine karanlık bir ortamda bugün bizler ne sansürün kaldırılışından, ne basın özgürlüğünden, ne de Basın Bayramı’ndan söz edebiliyoruz. Bizler artık değil Basın Bayramı’nı kutlamak hatırlayamıyoruz bile. Çünkü her geçen yıl, bir önceki yıla oranla ülkemizde basın özgürlüğü ve medyanın en karanlık yılı olarak tarihe geçiyor. Yüzlerce gazeteci yazdığı, çizdiği, düşündüğü için tutuklu. Küresel basın özgürlüğü endeksinde Türkiye 180 ülke içerisinde 157'nci sırada” diyor.

 

***

Eskişehir’deki Belediye Başkanlarımız, çeşitli sivil toplum kuruluşları 24 Temmuz dolayısıyla yaptıkları kutlama açıklamalarında,basının sıkıntılarını da dile getiriyorlar.

Basın ve ifade özgürlüğü olmayan ülkemizde ciddi sorunların yaşandığını ifade ediyorlar.

Bu konuda Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç’ın aşağıdaki ironisi de hoş olmuş.