İnsan için en büyük handikaplardan biri kavramlara
takılıp kalmaktır. Sırası ile diğerleri de,
inat, önyargı ve cehalettir. Bilgisiz insan, aradığını
saplantılarda arar durur. Saplantılara takılı
kalan cahil ise batıl ve hurafede boğulur gider.
Cahil ile gafil, kendisini batıl ve hurafelerde
heba eder. İnsan, kâinatın en önemli değeridir.
Heder olan değer neye yarar ki?
İnsanın korktuklarından kurtulması ve beklentilerine
kavuşması için beş tür bilgiye ihtiyacı
vardır. Birincisi dini bilgi, ikincisi sağlık bilgisi,
üçüncüsü iktisadi bilgi, dördüncüsü hukuk bilgisi
ve beşincisi mesleki bilgidir. Bu bilgiler,
evrensel bilgilerdir. Bu bilgilerin her biri, bir ilmihal
bilgisine dayanır. İlmihal bilgisi insanın
günlük yaşamdaki zaruri davranış bilgileridir.
İslâm dininin ana prensibi bilim ve akılı muhatap
almaktır. Bu cümleyi, Nasrettin Hoca’dan
bir hikâye ile açalım. Bir gün Hoca Efendi,
hanın birinde konaklar. Handa, hancı ile sohbeti
sırasında, hanın damındaki kirişlerin çürüdüğünü
görür ve hancıya der:
-Bak hancı! Hanın damındaki kirişler çürümüş,
değiştir bunları! Hancı:
-Hoca Efendi! Sen ne dediğinin farkında
mısın? Sende hiç din, iman, vicdan yok mu?
Sen, Allah’tan korkmaz, kullardan utanmaz
mısın? Senin, değiştir dediğin o kirişler orada
Allah’ı zikrediyorlar. Diyerek, Hoca’yı zayıf yerinden
yakalamak isteyen hancıya, Hoca
Efendi:
-Hancı, beni iyi dinle! Senin, çatıda Allah’ı zikrediyor
dediğin o kirişler çürümüşler! O çürük
kirişler, tavanda Allah’ı zikrederken coşar da
secdeye kapanırlarsa altında ne yaparsın?
Bunu hiç düşündün mü? Diyerek Hoca, hancının
fesat düşüncesini bozar. Şu nokta üzerinde
dikkatle durulması gerekiyor. Müslüman, yanıltmaz!
Gerçeği saptırmaz! Müslümanım
diyen kandırmaz!
Müslümanlık bilgiyle yaşanır. Bilgisiz din
olmaz. İslam’da, ilimsiz amel muteber değildir.
Cahil okumuş kitabı yazmış defteri
Gafil der, her şeyi bilir bu serseri
Sermayesi hurafeden üç beş öteberi
Ne bilsin hakikati dökmemiş alın teri
İslâm, bilimin karşıtı cehaleti reddeder. İslâm
dini, insanı aklın karşıtı olan gafletten men
eder. İslam’da insan sağlığı önemlidir. Sağlık
bilgisi her insan için lüzumludur. Her insan,
sağlığını koruyacak kadar sağlık ilmihalini bilmek
zorundadır. Bilgi düzeyi, sağlık uzmanı
kadar olmayabilir.
Günümüzde pek çok kimse sağlık bilgisinden
yoksundur. Yeterli sağlık bilgisi olmayan kişiler
pek çok sıkıntı ile karşı karşıya kalabilir. Sağlık
bilgisi olan hasta, hekime teşhis ve tedavisinde
yardımcı olur. Hastalık hâlini, bilgilisiyle daha
güzel izah eder.
Sağlıksız insanın hayat standardı düşüktür.
İslâm anlayışına göre sağlığı korumak, ibadettir.
İnsan, sağlığından mesuldür. Sağlıksız insanın
ibadetleri de sağlıklı olmaz. Sağlık
denilince maddi ve manevi iki hastalık türü
akla gelir. Bu hastalıkların birisi bedeni hastalıklar
diğeri ise ruhi hastalıklardır.
İlim bilim ucuz mu? İsteyenden bedel ister
Okumak yazmak kolay mı? Emek ister
Âlim bilgin kolay mı olur? Gayret ister
Okuyup yazmak zordur adamdan çap ister
Ne yazık ki bazı kişiler dini bilgiden yoksun olduğu
için inançlarını yeterince yaşayamıyor.
Kişi, düzgün bir ibadetin sağlıklı yaşamla olacağını
bilmeli. Kişinin körü körüne yaşam sürmesi
tehlike saçar. İslam, şüpheli ve
tehlikelilerden uzak durmayı ibadet kabul eder.
İslam dini, insandan bağnazca Müslümanlık istemez.
İslam, bilgili ve ilkeli Müslüman ister.
Kur’an; Müslümanı okuyan, bilen, akıllı, mutedil,
barışçıl, yardımı, dayanışmayı, hak ve hakikati
tanıyan karakterli insan olarak tarif eder.
Bozguncu değil yapıcı ve nifakçı değil birleştirici
olmayı telkin eder. Müslüman, her eylem
ve söyleminden Allah’a bir gün hesap vereceği
bilir.
İslam dini insanı ilim, bilim, irfan, izan ve ibadetten
sorumlu tutar. İslâm üreten, tüketirken
israftan kaçınan, sabır ve şükretmesini bilen
erdemli insan olmayı teşvik eder. İşin özeti,
İslam anlayışında insan, kârından ve zararından
sorumludur.
Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun!
Hoşça kalın! Dostça kalın!