Zaman, ne hiddet zamanıdır ne de öfke zamanı... Zaman, barış ve uzlaşı zamanıdır. Hiddet ve öfkeden uzak kalmak için sevgi ve hoşgörü anlayışını yaşatmak gerekir. Barış ve huzur ortamında yaşamak için sevgi ve hoşgörü anlayışını yaşatmak şarttır.

             Değerli okurlarım! Kelime anlamı olarak hiddet; öfke demektir. Nefret ise bir başkasına duyulan tiksinti demektir. Öfke, aklın işi değildir. Nefret, vicdan dışı bir iştir. Hiddet ve nefretin olduğu yerde insaf ortadan kalkar. Merhamet duyguları yok olur. İnsaf ve merhametin olmadığı yerde sağlıklı yaşam olmaz. Sağlıklı yaşamın en önemli özelliklerinin başında sevgi ve hoşgörü anlayışı gelir.

Bir insan ne kader hiddetlenirse hiddetlensin Allah’ın hiddetine ulaşması mümkün değildir. Bir insan ne kadar nefret içerisinde olursa olsun Allah’ın nefreti kadar nefret duyması kabil değildir.

Ey insanoğlu, senden daha yüksek hiddetli, daha çok nefret duygulu biri olduğuna göre hiddetinin, nefretinin çapını aklına ve vicdanına soruver. Senin hiddet ve nefretini tarumar edecek üst güç olduğuna göre bu hiddetin niye? Bu kadar nefretin niçin? Yunusça şu dörtlükte der:

Yüce Mevla, kulum gel dediği zaman

İnsanın diz bağları çözülür inan

O buyruğu bozacak var mı başka ferman

Ulu azametten ne yapacağın şaşar insan

            Hiddetin ne kadar devam edecek? Nefretin ne kadar sürecek?    Hiddet ve nefretin özünde kötülük vardır. Başkalarına zarar vermeye çalışmaktır. Hiddet ve nefret, düşmanlık ve öç alma duygularını körükler.

            Sevgi, saygı, hoşgörü, tahammül, uzlaşı ve barış bir kültür işidir. Eğitim işidir. Bir sağduyu anlayışıdır. Erdemli insanların ve faziletli toplumların hüneridir. Sevgi, saygı, hoşgörü, tahammül, uzlaşı ve barış büyük bir sermayedir. Bu dünya nizamının en büyük ticaretidir.

            Bütün mahlûkatın öfkesini üst üste toplasan Allah’ın öfkesine ulaşması mümkün mü? Tüm canlıların nefretini yığın yığın yığsan Allah’ın nefretine erişmesi ihtimal dâhilinde mi? Hâl böyle olunca, neyine güvenip de hiddetine ve nefretine engel olmuyorsun? Allah, af ediyor. Senin gücün ne de, kendine hükmetmiyorsun? Yunusça bir başka dörtlüğünde:

Öfkeye dur demek marifet değil mi               

İnsaf ile söylem hüner değil mi

Vicdan ile eylem erdemlik değil mi

Şefkatli yaklaşım insani değil mi?

Akıllı ve faziletli insana yakışan hoşgörülü olmaktır. Günümüz koşullarına baktığımızda bireyden toplumun en büyük katmanlarına kadar hiddet ve nefret almış başını gidiyor. Toplumsal huzurun olmazsa olmazı barışık yaşamaktır. Barışın sağlanması için hoşgörü, uzlaşı, sevgi ve saygı gibi bir başak değer daha var mıdır? Son sözde:

            Yunusça der: Ancak bir olan Baki

Ondan gayri bütün âlemler fani

İnsan sormadan olur mu hiç kani

Düşün! İnsan nasıl da olur cani?

Huzur ve barışın kaynağı sevgi, saygı, hoşgörü, uzlaşı, paylaşım, tahammül ve sabırdır. Bu unsurlar ortadan kalktığında hiddet ve nefret olur. İnsandaki hiddet ve nefret nereye kadar olur? Görüldüğü gibi insanda kötülük yanlısı duyguların varlığından çok iyilik yanlısı duygular daha fazladır.

Sevgi, saygı, hoşgörü ve sabır insanlığın şanındandır. Hiddet ve nefret şeytandandır

Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!