Nesir, akla hitap eder. Diğer bir ifade ile düz yazı duygulardan ziyade akılla yüzleşir. Sözün özü, düz yazı akılla murafaa olur. Düz yazı, gidilecek adrese caddelerden sokaklardan bir bir geçerek gider. Nesir, duvara vurulmuş çelik çivi gibi olduğu yerde durur. Sağa sola yalpalanmaz. Yazar, yazılarını muhatabın gözbebeğinin alnı çatına yazar.

Yağmur bekler kuru toprak / Yağmurdan sonra büyür yaprak

Sabahı bekler her gece / Yalan mı, yalan iki hece

                                   ***

Yağar yağmur gelir havadan /Çıkar gün gelir sabahtan

Doğar yavru gelir anadan / Dileyince seni-beni yaradan

***

Durmaz dağlar almaz akıl / Kor olmuş kum ve çakıl

Çatlıyor gökler nerde akıl / Esiyor yeller durma takıl

                                   ***

                        Germe söylediğin sözün tellerini / Kırma nice kişi gönüllerini

                        Yarım laf söyleme sözlerini / Utanırsın sonra görünce yüzlerini

                                                           ***

                        Dünya bir girdaptır dönüyor / Gelen gidiyor giden gelmiyor

Yarın eskiyen günü bekliyor / Nedendir akıl hiç bilmiyor

                                    ***

Duymaz kulak tutmuş kir / Akıl duyarsız tutmuş kir

Her şeyden evvel gelir bir / Silinir her şey kalır bir

                                    ***

Yollar dikenli ayaklar çıplak / Gönül kirli beden çıplak

Vicdan yaralı yoluyor tırnak / İnsafa pençe vurmuş tırnak

                                    ***

Yıkarsın dünyayı kırma gönül / Sor kendine nerde gönül

Canlanmaz hiç solan gül / Ölmeden vicdan insafa gömül

                                   ***

Ölüm vurmuş garibe künde / Vicdan kayıp unutulmuş dünde

Ağlar garip gelen günde / Arıyor insaf kendini ünde

                                    ***

Gelir herkese bereket semadan / Kötülük gelir zihinsel fesattan

Kalleş mal almış mezattan / Satılmaz hiç biri kesattan

                                    ***

Açılır pazar kurulur çarşı / Hakikat durmuş yalana karşı

Söyler dillerde kurtuluş marşı / Garibin ahı titretir arşı

            Düz yazı ile akla ifade edilen konular şiirin diliyle duygulara doğrudan tasvire çalışılır. Şiir, okuyucu ile daha kolay buluşuyor. Şiir, okuyucunun hislerine doğrudan hitap ettiği için bazı okuyucu şiiri benimser. Okuyucu, şiirde kendini bulur. Şiir, lastik gibidir nereye çekersen oraya süner.

Şiirin muhatabı duygulardır. Şiir, şairin kendi duygularını tasvir ve tarifleriyle okurlarına aktardığı sanat eseridir. Şair, kendi duygularını başkalarının duygularıyla kısadan paylaşandır. Şair, gidilecek yere şiirle kuş uçuşu doğrudan gider. Şair, söyleyeceği sözü hislerin diliyle duyguların kulağına söyler.

            Ömrünüz uzun kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!