Tok ama yumuşak, sevecen sesiyle yollara düştüğünde Türkiye daha iyi tanıdı Tayfun Talipoğlu’nu.

Bam Teline dokundu çoğu zaman, yol hikayeleriyle Anadolu’nun sesini, nefesini aktardı bizlere.

Tayfun Talipoğlu aramızdan ayrılalı tam bir yıl olmuş.

Dün ölümünün birinci yıldönümünde Odunpazarı’ndaki Tayfun Talipoğlu Daktilo Müzesi önünde andık kendisini.

“Geldiğin yerin bulutunu yanında taşırsan, gittiğin yerin güneşini göremezsin”

Diyen Tayfun Talipoğlu, öyle çok yere gitti ki, her gittiği yeni yere bir önceki yerin bulutunu taşımamış ki oraların güneşini anlattı bizlere.

 

***

Odunpazarı Belediyesi ile Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti organizasyonunda gerçekleştirilen anma töreni gerçekten de onun adına yakışır oldu.

Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt’un yurt dışında olması nedeniyle katılamadığı törende Başkan Vekili Hüdai Doğu başkan yardımcıları, belediye çalışanları hazır bulundu.

Eskişehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı ve TGF Genel Başkanı Yılmaz Karaca da organizasyonun diğer ayağıydı.

Basın mensupları da ilgi gösterdi anma törenine.

Doğu ve Karaca Talipoğlu ile ilgili anılarını da paylaşırken, onun nasıl dik duran bir gazeteci olduğunu da anlattılar.

 

***

Tayfun Talipoğlu’nun hayata başlangıcı da daha sonra yaptığı mesleği gibi gezmek olmuş.

Karsta doğmuş, ilkokulun bir bölümünü Malatya’da bir bölümünü Eskişehir’de, yine orta öğretimini Eskişehir’de lise ve yüksek öğrenimini Ankara’da tamamlamış.

Küçük yaşına rağmen bir hayli gezmiş.

Sonrası da öyle olmadı mı?

Tayfun Talipoğlu’nu televizyonun yanı sıra ilk kez Odunpazarı Meydanı’nda bir siyasi liderin seçim mitinginde otobüs tepesinde tanımıştım.

ATV’nin yeni kuruluş yıllarıydı kendisi de televizyonun gazeteci deyimiyle “acar muhabir”lerindendi.

Talipoğlu, otobüsün tepesine çıktığında onu gören Eskişehirliler “ATV, ATV” diye tezahürat yapınca heyecanlanarak, kameramanına “çek, sek bunları” demişti.

Bir süre sohbet etmiştik.

Son olarak da ölümünde birkaç ay önce Odunpazarı Belediyesi’nin yemekhanesinde aynı çorbayı kaşıklamıştık.

Bir Eskişehir sevdalısıydı.

Eskişehir’e kazandırdığı ve dünyada eşinin olmadığı “Daktilo Müzesi”ni Eskişehir’de kurulmasına öncü olmasından belli değil mi?