Eskişehir’e kurulması planlanan kömürlü termik santral ihalesi ertelenmiş olsa da bu mücadelenin bittiği anlamına gelmiyor.

Eskişehirliler ve sivil toplum kuruluşları mücadeleyi sürdürüyor.

Eskişehir Çevre ve Yaşam Platformu geçtiğimiz günlerde gezi etkinlikleri düzenledi.

Zonguldak’ın Çatalağzı ve Çanakkale Çan’a bölgede yaşayan erkekli-kadınlı köylüleri götürdü.

Bizzat orada gözleriyle gördüler ve yöre halkıyla da konuştular.

Çatalağzı’na gidenlerin izlenimlerini daha önce bu köşede sizlere aktarmıştım.

Çan’a gidenlerin de gördükleri manzara farklı değildi.

 

***

Daha sonra ESÇEP bu insanları Eskişehir’de bir araya getirdi.

Bölgeleri gezen köylüler gördüklerini ve duyduklarını hem basın mensuplarına, hem de birbirlerine anlattılar.

Mücadelenin önemli bir noktasıydı bu geziler.

Çünkü burada ne kadar anlatsanız, bizzat yerinde görüp-duymak kadar etkili olmuyor.

Ayrıca köylülere yapılan baskılar da var.

 

***

Çatalağzı’na giden erkekler ve daha sonra Çan’a giden kadınlar, elbette gördüklerini, duyduklarını köylerinde anlattılar.

Şehirde de anlattılar.

Örneğin Bahçeçik köyünden Hatice Çiftçi,‘‘Biz Çan’ı ziyaret ettik. Orada vatandaşlar bize filtreler kapatıldığında kırmızı duman çıktığını anlattı. Biz de gittiğimizde nefes alınca gırtlağımız yandı. Her yer çamur halinde. Verimli tarım arazisine nasıl termik santral yapmak istiyorlar akıl almıyor. Biz bunu istemiyoruz’’ dedi. Yine Çan’ı ziyaret eden Bahçeçik Mahallesi’nden Emine Topçu da termik santralin bir borudan ibaret olmadığını gördüklerini söyledi. Topçu, “Kocaman kül yatakları var. Eskişehir’deki kül yatakları oradakinin 4 katı boyutunda olacakmış. Ben köyümün kül ile kaplanmasını istemiyorum. Köylüyüz ama kesinlikle cahil değiliz. Oradaki halk ‘Biz mücadele edemedik, bizi kandırdılar. Siz de kanmayın’ dedi. Üzüm bağları kurumuş. 7-8 yıl içinde hiçbir şey yetişmeyecek’’ diyerek düşüncelerini dile getirdi.

 

***

 

 

Rıfkı Aksu ise Çatalağzı’nda gördüklerini şöyle anlatıyor. “Zonguldak’a gittiğimiz zaman gördük ki santralin çevresindeki 20-25 kilometre alanda hayat bitmiş. Yaşanacak bir yer değil’’ Şerif Karaman da, ‘‘Zonguldak’ta gerçekten yaşanacak bir durum yok. Burası da öyle olacak. Alpu Ovası duman altında kalacak. Ne tarım ne hayvancılık yapılacak. Cennet gibi tertemiz Eskişehir’imiz mahvolacak’’ diyor.

 

***

Bu insanlar gidip, gördüler.

Yarın kendi yaşadıkları köylerin de ne hale geleceğini bizzat gördüler.

Kentli olarak bizleri de etkileyecek olan kömürlü termik santral işte bu yazden istenmiyor.