Yaşı 50’nin üzerinde olanlar küçüklüklerinde ya da gençliklerinde Eskişehir’den büyük kentlere gittiğinde ilk işleri Hayvanat Bahçeleri’ni gezmek olmuştur.
Bunu yapmadım diyenin sayısı herhalde oldukça azdır.
Eskişehir de Hayvanat Bahçesi’ne kavuştu, dün açılışı yapıldı.
Aslında 23 Nisan tarihinde yapılacaktı ama olumsuz hava koşulları nedeniyle ertelendi.
Hayvanat Bahçesi’nin açılışa gelme süreci iki yıl kadar sürdü.
Bu arada büyük bir kesimden olmasa da bazı kesimlerden eleştiri de aldı.
Kolay değil elbette.
Bugün büyük kentlerde ilk önce ziyaret edilen yerlerdir Hayvanat Bahçeleri.
Darıca’daki örneğin günün her saatinde büyük bir kalabalık var.

***
Artık Eskişehir’e gelenlerin gezecekleri bir mekanları daha oldu.
Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen, bakın bu süreci nasıl anlatıyor.
“Hayvanat Bahçemizi inşa ederken, burada bulunduracağımız hayvanların yaşam alanlarını sağlıklı, nitelikli ve doğal ortamlarına mümkün olan en yakın şekilde kurmaya çalıştık. Takdir edersiniz ki, dışarıdaki doğal hayat hayvanlar için tamamen bir cennet değildir, aynı şekilde hayvanat bahçeleri de cehennem değildir. Ayrıca evlerinde hayvan besleyen kişiler bilirler ki, gerekli dengeyi kurduğunuzda bu hayvanlar evde, güven içinde yaşamaktan da son derece mutludurlar. Zira yemek bulmak için birbirleriyle kavga etmelerine gerek yoktur, hasta olduklarında anında müdahale edilebilir, hastalıkları tedavi edilebilir, hatta tıbbi operasyon gerektiğinde o imkan da sağlanır. Soğuk kış günlerinde sıcak ortamlarda son derece mutlu şekilde yaşamazlar mı?
Bu açıdan bakıldığında, hayvanat bahçelerindeki hayvanları şanslı olarak görmek mümkündür. Kaldı ki, buradaki hayvanlar, uzun zaman doğal ortamda yaşayıp sonradan alınıp buraya kapatılmıyorlar. Tamamı zaten bu ortamda doğup yetişmiş veya yetiştirilmiş hayvanlardır.
Diğer önemli bir nokta da şu;
Bırakın çocuklarımızı bizlerin bile hayatımız boyunca doğal ortamda göremeyeceğimiz birçok hayvanı burada görebileceğiz. Bir pengueni doğal ortamında görebilmek kaç kişiye nasip olabilir?
Çocuklarımız yalnızca televizyon ekranlarında ya da dergilerde görebilecekleri hayvanları gelip burada canlı olarak görebilecekler. Bu, onların hem doğa ve hayvan sevgisini geliştirecek, hem de bilinçlenmelerini sağlayacaktır.”
Hoca’nın bu sözleri aynı zamanda eleştirilere de yanıt anlamına geliyor.