Dün öğleden önce İstanbul’un göbeği sayılan Sultanahmet’te patlatılan bomba ve insanların hayatlarını kaybetmesi yine yürekleri yaktı.
Patlama bütün Türkiye’de olduğu gibi Eskişehirliler tarafından da nefretle karşılandı.
Büyük kentlerde eylemler bekleniyordu.
Ankara’dan sonra İstanbul’da da gerçekleşti.
Bu patlamalar o kentin göbeği sayılar merkezlerde yapılıyor.
Ankara’da Gar binası önü, en merkezi yerlerden biri.
İstanbul’da Sultanahmet Meydanı.
Merkezi olduğu kadar turistik bir bölge.
Turistlerin yoğunluklu olduğu yer.
Ankara’da Gar binası, İstanbul’da Sultanahmet.
Buralara gelmeyin mi demek isteniyor.

***
İlk belirlemelere göre ölü sayısı 10 idi, 15’de yaralı.
Hemen de yayın yasağı kondu zaten.
Umuyorum ölü sayısı artmaz, yaralılara da acil şifalar.
Hani bu patlamalardan sonra hemen gündeme geliyor ya.
“Güvenlik zafiyeti”
Acaba bu patlamada da güvenlik zafiyeti var mıydı, yok muydu?
Eski polis müdürlerinden Adil Serdar Saçan, bir televizyon kanalına canlı olarak bağlandı.
Görüşlerini anlattı, Güvenlik zafiyeti konusuna gelince.
Saçan, bölgeyi çok iyi tanıdığını, bölgede görev yapan polislerin de bu konuda hem deneyimli, hem de işlerini iyi yapan memurlar olduğunu belirtti.
Güvenlik zafiyeti olduğunu sanmıyorum, olsa olsa, “istihbarat zafiyeti” vardır demeye getirdi.
Güvenlik de çok önemli, istihbarat da.
Bu işlerin istihbaratı çok iyi yapılsa, belki bu canlı bombalar kendilerini patlatamayacak.
İlk saatlerde canlı bomba ihtimali üzerinde duruluyor derken, patlamadan zaman geçtikçe olayın canlı bomba tarafından gerçekleştirildiği ortaya çıktı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bizzat olayın bir canlı bomba tarafından gerçekleştirildiğini, canlı bombanın da Suriyeli olduğunu açıkladı.
Tam da Türkiye’de bulunan Suriyelilere çalışma izni çıktığı gün, bir Suriyeli canlı bomba 10 kişinin ölümüne neden oldu.
Hem de ülkelerinden kaçan 2,5 milyonun üzerindeki Suriyeliyi barındıran bir ülkenin en büyük kentinde patlattı kendini.

***
Eskişehir’in insanı bile çok zor koşullar altında hayatlarını sürdürmeye çalışan Suriyelilere yardım etmek için elinden gelen gayreti gösteriyor.
Onları gidip buluyor, bizzat onlara giyecek, yiyecek veriyor.
Daha geçtiğimiz gün, viran bir evde kalan torunlarının üşümemesi için yanan bir soba isteyen Suriyelinin bu çağrısı hemen yanıt buldu.
O eve yeni bir soba, yakacak ve diğer ihtiyaç maddeleri verildi.
Türkiye’nin turizmi zaten dibe vurmuş durumda, turist gelmiyor.
Sultanahmet Meydanı da, turistlerin en çok ilgisini çeken bir bölge.
İnsanları öldürmekle kalmıyorlar, turizmi de öldürüyorlar.