Hikâyenin devamında bakkal Veli, Kezban Nine’ye dedi:

-Olur, Kezban Nine gider muhtara, seni görmesi gerektiğini söylerim. Kezban Nine, dedi:

-Oğlum Veli, sana hayırlı müşteriler bereketli kazançlar dilerim. Allah, sana çoluğunun çocuğunun acısını göstermesin! Hanımın Sultan’a, benden çok selam söyle! Onu, gözlerinden öperim. Ona iyi bak! Onu üzme! Onu üzersen sonunda sen de üzülürsün. İlerlerde kulağıma geldi. Sultan’ı dövmüşsün, dövdüğün doğru mu?

Bakkal Veli, dedi:

-Yok, be nine biraz abartmışlar. Kafam bozuktu. Sultan’ı bir iki vurmuştum. Onu duymuş olmalısın! Kezban Nine, dedi:

-Bir daha, karını dövdüğünü duymak istemiyorum. Sultan’ı dövdüğünü duyarsam, burnuna girer eşinirim ha! Bak işte o zaman ben, Sultan’dan yana olurum. Bunun üzerine Veli Bakkal, dedi:

-Kezban Nine, sana söz veriyorum. Bir daha olmayacak! Kezban’la aramız şimdi çok iyi. Kezban Nine, Sultan’a selamını söylerim. O da, bir ara senin ziyaretine gelmeyi düşüyordu.

Kezban Nine, kendince söylene söyle evine geri döndü. Kezban Nine’nin peşinden ayrılmayan bir de sarı kedisi vardı. Kezban Nine önde, sarı kedi Kezban Nine’nin peşinde başladılar yürümeye. Az gittiler, Kırık Ümmet’in küllüğünde eşelenen bir kaç zağarın saldırısına uğradılar. Köpeklerin saldırısından korkan sarı kedi zıplayıp Kezban Nine’nin omzuna çıkar. Kezban Nine, elindeki bastonla köpekleri etrafından kovmaya çalışırken yardıma bakkal Veli yetişir. Bakkal Veli, zağar köpeklerini kovalayıp onları oradan uzaklaştırır. Kezban Nine ile sarı kedinin selametle gitmelerini sağlar.

Ümmetler köyü, zeminden oldukça yüksek kayaların güneye bakan yamacına kurulmuş. Türkmenlerin manav soyundan bir köydür. Oğuzların kayı boyundandır.  Tarihi kayıtlara bakıldığında bu yerleşkede, çeşitli kavimlerin ve milletlerin yaşadığı görülecektir. Yörede, coğrafi zenginliklerin yanında tarihi varlıklar da oldukça boldur. Hâkim noktaya kurulmuş bu köy “Y” şeklindeki iki akarsuyun kolları arasına yerleşik bir köydür. Köyün yerleşkesi, tam öğle güneşine bakar vaziyettedir.

Yunuslar köyü ise Ümmetler köyden ayrılıp köyün kuzeyindeki örenlik bir mevkie yerleşen üç ailenin kurduğu sosyalliği ile öne çıkan bir köydür. Bu köyde de, tarihi ve coğrafi zenginlikler oldukça fazladır. Bu iki köy tarihi, sosyolojik ve coğrafi konum itibariyle birbirine yakındır.

Ümmetler köyünün üzerine kurulduğu kayaların gölgeleri eğer öğle üzeri kısalmasaydı, o gölgelerinin Yunuslar köyü üzerine düşecek kadar yakın iki köydür, denebilir. Diğer yandan baharın Yunuslar köyündeki iğde ağaçlarının çiçek kokularını Ümmetler köyünden hissedilecek kadar yakınlardır. Yakınlığın ifadesi için esen poyrazın, Yunuslar köyünün bacalarından çıkan dumanları dağılmadan Ümmetler köyü üzerine taşıdığını söylemek abartılı olmaz. Çünkü bu köyler evveliyatında olduğu gibi her bakımdan bir birbirine yakın iki köydür.

İki köyün aklı erenleri, barış ve huzurun bozulmasına asla müsaade etmezler. Şimdiye kadar da etmemişler.  Ne pahasına olursa olsun bu iki köy arasındaki toplumsal barış ve huzur bozulmaz.

Ümmetler köyünde, köy tellalının çağrısını duyan Deli Mahmut ile Tahtasız Ümmet dururlar mı? Kavga,  o iki densizin arayıp da bulamadığı ortamlardır. Özellikle kurnazlar, kendi çıkarları için toplumsal hareketleri alevlendirmeye çalışırlar. Akıllılar, kavga etmezler! Akıllılar, akıllarını kullanıp akıllı davranırlar. Akıllılar, kurnazların oyununa gelmezler. Şayet akıllılar, kurnazların oyununa gelseler vay bu dünyanın haline. Akıllılar olmasa, kurnazlar dünyanın altını üstüne getirirlerdi.

Köyden büyük desteğin geldiğini gören ormandaki Ümmetliler,  ormanda ağaç kesmekte olan Yunuslar köyünden iki kişiye karşı saldırıya geçerler. Devam edecek!

Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!