Yunuslar köyü ile Ümmetler köyü etle tırnak gibi birbirine yakın iki köydür. Bu iki büyük köy, biri diğerinden ayrılmayan komşu iki köydür. Günlük hayatta biri diğerinin olmazsa olmazı gibidir. Yüzyıllardır bu iki köyün tarihi sosyolojik bağları günümüze kadar devam ede gelmiştir. Bu iki köy arasındaki tarihi bağlar; beşeri, sosyal, kültürel, ekonomik, coğrafi vs. bağlardır. Bu bağlar iki köy arasındaki barışı sağlayan önde gelen unsurlardır.
Yunuslar köyü ile Ümmetler köyü halkları arasında akrabalık ve dostluk bağları oldukça fazladır. Bu iki köy arasındaki beşeri ve sosyal bağlardan dostluk ve akrabalık bağlarına derinlemesine bakıldığında; iki köy arasındaki akrabalık ve dostluk münasebetleri her köyün kendi içerisindeki akrabalık ve dostluk ilişkilerinden daha ileri düzeyde olanların olduğu görülecektir.
Bu iki köy insanı daha çocukluk yaşlarında iken dostluk ve arkadaşlık kuruyor. Ne yazık ki, iki köy arasındaki bazı kendini bilmezlerin yüzünden yakın tarihe kadar itiş kakışlar, zıtlaşmalar, inatlaşmalar, sürtüşmeler ve karşılıklı restleşmeler şeklindeki barışı bozan etkenler de ola gelmiştir.
Geçmişten günümüze, bu iki köy arasında toplumsal kavgaların olduğuna şahitlik edenlere pek rastlanmamış. İki köyden bazı densizlerin zaman zaman birbiriyle didişmelerine rağmen köylülerin toplu kavga etmemelerine önemli neden olarak akrabalık ile dostluk bağlarının yaygınlığı gösteriliyor.
Geçmişte, her iki köyün de etraflarındaki sair köylerle ölümlü olaylara varan kavgaları olduğundan söz edilir. Ülkemiz genelinde köyler arası barışı bozan anlaşmazlık ya da itiş kakışlara en önemli nedenler şu beş husustur. Birincisi mera anlaşmazlığıdır. İkincisi su kavgasıdır. Üçüncüsü orman paylaşımıdır. Dördüncüsü kız alıp verme meselesidir ve beşincisi de gençler arası futbol maçlarıdır. Bu beş hususun dışında köyler arası hiçbir şekilde tartışmalar ya da kavgalar olmaz. Olsa da, o kavgalar kişisel kavgalardır. Köylerin ileri gelen akıllıları, delilere kuyuya taş attırmazlar. Çünkü delinin kuyuya attığı taşı sonradan pek çok akıllının çıkartması çok zordur. Toplumsal kavgalardan direkt olarak herkes etkilenir. Toplumsal kavganın olumsuz sonuçlarından herkes nasiplenir. Kavga sözcüğü hiç sevmediğim sözcüklerden birisidir. Bozulan dostlukların yeniden kurmak zorlaşır.
Yunuslar köyü ile Ümmetler köyü arasında ki, 1945 yılında çıkan bir anlaşmazlığı şöyle anlatırlar. Yunuslar köyünden iki kişi Ümmetler köyü hudutlarındaki ormana, orman emvali getirmek için giderler. Bu iki kişinin ormanda ağaç kestiği sırada Ümmetler köyü halkından birkaç kişi de o bölgede ağaç keserler. Yunuslar köyünden ormana ağaç kesmeye gelen iki kişiden birisi “Patavatsız Osman” lakabıyla bilinen deli dolu bir adamdır. Diğeri de, kardeşi Hoppala Halil’dir.
Patavatsız Osman’ın toplumda patavatsız olarak bilinmesinin sebebi; yapacağı bir işi ya da söyleyeceği herhangi bir sözü düşünmeden aklına geldiği gibi hemen harekete geçiren birisi olmasından dolayıdır. Kardeşi Hoppala Halil’in de, toplum içerisinde çocuk gibi davranışlar sergilemesi ve Patavatsız Osman’ın istekleri doğrultusunda hareket etmesinden dolayı Hoppala Halil demişiler. Ümmetler köyünden olanlar, Yunuslar köyünden gelip odun kesenleri görünce kendi içlerinden birisini Ümmetler köyüne haberci gönderirler. Haberci köye varınca, köy muhtarına söyleyeceklerini söyler. Haberci, vaziyeti biraz da abartılı anlatınca muhtarın ayranı kabarır. Muhtar, köy tellalına “Tellal, söylediklerimi derhal köy halkına tellal buyruğu yap!” der. Köy tellalı, minareye çıkar ve avazı çıktıkça bağırır:
-Ey Ümmetler köyü, duyduk duymadık demeyin! Yunuslar köyünden gelip bizim torpaklardaki ormanı kaldırıp götürüyorlarmış. Kadın, kız, yaşlı, genç demeden eli sopa tutan herkes kazma, kürek, nacak, bıçak vs. ne varsa eline alıp silahlansın! Azgın köpekleri olanlar da, o azgın köpeklerini getirsinler. O köpekleri, ormanda onların üzerine salsınlar. Ümmetler köyü olarak, bizim ormanı yağma edenlere saldırı yapacağız. Onları, torpaklarımızdan sürüp çıkaracağız! Devam edecek!
Ömrünüz uzun, kazancınız bereketli olsun! Hoşça kalın! Dostça kalın!
