Eski kitap, dergi ve plaklara olan merakı nedeniyle evinde biriken kitaplara kendi tabiriyle "nefes aldırmak" isteyen Kılıç, bir pasaj içinde açtığı sahafta ilgililerin kitaplarıyla buluşmasını sağlıyor. Kitapları satmaktan çok satın almayı seven Kılıç, mesai saatlerinde de kitap okumaktan vazgeçemiyor. Kitap sevgisini anlatan Burak Kılıç, ortaokul döneminde okumaya ilgisinin arttığını, bugüne kadar 8 bin kitabı olduğunu söyledi. Kılıç, kitap kokusuna alışan insanların okumaktan vazgeçemeyeceğini dile getirerek, "O kokuyu burnum bir kere hissetti. Vazgeçemedim. İyi ki de vazgeçmedim. Bugüne kadar 6 bin kitap, bir o kadar da dergi okumuşumdur. Kitaplar, hayata başka bir pencereden bakabilmeyi, her yazılanın içinde yazara dair bir iz bulabilmeyi sağladı." dedi.

 

 "TÜCCAR DEĞİLİZ"

 

Sahafların ve çiçekçilerin tüccarlık yapmadığını anlatan Kılıç, şöyle konuştu:

"Oğuz Atay bir kitabında 'Çiçekçiler ve kitapçılar tüccar değildir.' demişti. Kesinlikle katılıyorum. Bu işin tüccarlığını yapamazsınız zaten. Bir satarsınız, iki satarsınız sonra biter. Kitap okumak, satın almak, onunla yolculuğa çıkmak, yazarın penceresini aralamak bambaşka bir duygu. Ben askerliğimi Kıbrıs'ta yaptım. Çarşı izinlerimde poşet poşet kitap alır, okurdum. Nasıl ki sen çikolatalı pasta seviyorsun, ben de kitapları seviyorum." Kılıç, hedefinin Eskişehir'de İstanbul Sahaflar Çarşısı gibi bir oluşum ortaya çıkartmak olduğunu belirterek, "Eskişehir aslında öğrencisi bol bir kent. Fakat üzülerek söylüyorum, kitaba ilgi çok az. Genç nesil maalesef okumayı sevmiyor. Ben Eskişehir'de bir sahaflar çarşısı olmalı diye düşünüyorum. Belki eksiklik bizdedir, böyle bir oluşum ortaya çıkarsa belki de ilgi artar." ifadelerini kullandı.