Eskişehir’de bulunan atölyesinde unutulmaya yüz tutmuş naht sanatını, açılan sergilerle vatandaşlara ulaştırmaya çalışan Kaan Köse, her alanda kullanılan ahşabın sanat eseri oluncaya kadar birçok aşamadan geçtiğini anlattı. Geleneksel ahşap işleme ve oyma tekniklerinden kesme, oyma, marküteri, kakma, kündekari, eski tarz oymalar, dip oyma ve derin oyma gibi birçok tekniği kullanarak sanatını oluşturduğunu söyleyen Köse, bu sanatın tamamıyla insanların adanmışlığıyla alakalı olduğunu ve sabır gerektirdiğini ifade etti. Köse, “Amcamın doğum gününde özel bir şey yapmak istemiştim. Başladım ve bir daha bırakamadım, içimdeki canavarı uyandırmışım. Bu bir bağımlılık, yaptıkça daha iyisi olabilir deyip devam ediyorsun. Aklına daha farklı fikirler geliyor derken duramıyorsun. Hayattaki en güzel bağımlılık bu sanırım” diyerek naht sanatına olan aşkını ifade etti.

Köse, her geleneksel sanat gibi bu sanatın da değer görmediğini, maddi kaygıların sanatın önüne geçtiğini belirterek “Ahşap birçok kişinin bildiği ama hiçbir zaman yaklaşmadığı bir şey. Hepimiz her yerde görüyoruz ahşabı ama bir kütükten sanat eseri oluncaya kadar geçen sürede ne olduğunu hiç kimse bilmiyor” dedi.