Depremin verebileceği bu zararları azaltmak için ise sigorta yaptırılması mümkün olabiliyor. Zorunlu deprem sigortası olarak da bilinen DASK, konutların depreme karşı sigortalanarak güvence altına alınmasını amaçlıyor. Vatandaşların da sigorta yaptırma konusunda bilinçli olmaları gerekiyor. Konuyla ilgili sigortacı Ahmet Kabayel, zorunlu olmasına rağmen DASK yaptırmayanlara bir yaptırım uygulanmadığını vurguladı. Kabayel, "Benim gördüğüm kadarıyla geçenlerden yayınlanan deprem haritası ile sigorta yapımında bir değişiklik olmadı. İnsanlarda bana bir şey olmaz düşüncesi var. 1999 depreminden sonra DASK zorunluluk haline geldi. Mesela Van depreminde DASK sigortası yaptırmış olanlar, devleti beklemeden paralarını aldılar. DASK sigortasını yapmış olanlar şirketin vermiş olduğu teminatlardan yararlandılar. Şu an da yasal olarak Doğal Afet Sigortası zorunluluğu vardır. Yaptırmayana herhangi bir yasal yaptırımı yoktur. Biz bunları devlet adına satıyoruz. Bunlardan komisyon alıyoruz. Biz burada uyarladığımız zaman vatandaşlar tamam diyor ama ondan sonra gelmiyorlar. Bu durumu en iyi bilenler Avrupa’dan gelen insanlar. Geldikleri yerde zorunlu olduğu için, geldikleri zaman hemen yaptırıyorlar. Onlara anlatmaya gerek kalmıyor" diye konuştu.

 

"BÜYÜK RİSKLER ORTADAN KALKABİLİR”

 

DASK olmadan tapu alınamadığını ifade eden Kabayel, "Vatandaş tapuyu alana kadar yaptırıyor ondan sonra yaptırmıyor. Her yıl yenilenmesi gereken bir sigorta bu. Sistem olarak aslında çok iyi bir sistem, devletin yükünü hafifletiyor. Küçük paralarla büyük riskleri ortadan kaldırabilirsiniz. Diğer ülkeler bunun bilincine varmış ama bizim ülkemizde henüz oturmuş bir düzen değil" dedi.