Tarih kokan mekanlarıyla koleksiyonerlerin ilgi odağı olan Eskişehir’de, antika sektörü her geçen gün gelişmeye devam ediyor. 
Özellikle Osmanlı döneminden kalma ürün ve belge sayısının fazla olması, Eskişehir’i antikacılar için cazibe merkezi haline getiriyor. Eskişehirli antikacılar, şehirde kısa bir süre öncesine kadar durgun olan antika sektörünü çeşitli organizasyonlar ile hareketlendirmeyi başardıklarını ve farklı şehirlerden de birçok koleksiyonerin de bu sebeple Eskişehir’i ziyaret ettiğini söylediler. 

“Eskişehir’de çok büyük bir aktivite dönüyor” 
Eskişehir’de yaşayan ve 4 yıldır antikacılık yapan Eser İptaş, sektörün dünyanın en eski mesleklerinden biri olduğunu ve gelişimini sürdürdüğünü dile getirdi. Eskişehir’in, antika sektörü için önemli bir yer olduğunu vurgulayan İptaş, “Eskişehir’de antikacılık biraz daha geriden geliyor. Yalnız biz bunları hızlandırdık. Eskişehir’de çok büyük bir aktivite dönüyor. Tabii halkımızı biraz daha buna teşvik etmek gerekiyor. Bu sosyal ve kültürel bir olaydır aynı zamanda. Büyük bir etkinlik. Eskişehir’de antikacılık kültürü uzun yıllardır var ama dediğim gibi yavaş hareket ediyordu maalesef. Son dönemde yaptığımız bir organizasyon oldu. Eskişehir antika mezatı başladık. Her çarşamba akşamı, Odunpazarı bölgesinde güzel bir yerde. Herkes evindeki antikasını getirebiliyor. Evindeki antika eşyasını biz onların adına gelen bütün herkese satabiliyoruz. İsteyen satabiliyor. Biz haftanın 7 günü zaten olayın içindeyiz. Telefonlarımız susmuyor. Eskişehir içinde ilanlarımız var, ‘Antika eşyalarınızı alıyoruz’ diye” şeklinde konuştu. 

“Dışarı attığınız ürün çok kıymetli olabilir” 
İnsanların evlerinde antika eşyalara sahip olduğunu, ancak bilinçsizce bunları çöpe atabildiklerini dile getiren Eser İptaş, “Geçen hafta insanların dışarı attığı malzemeleri toplayan bir beyefendi bize biraz ürün getirdi. Ürünün çoğu gümüş. Onların değerini bile bilmiyorlar maalesef. Yani sizin dışarı attığınız ürün çok kıymetli olabilir. Bu tarz ürünleri en azından Eskişehir’deyseniz bize ulaştırabilirsiniz. Sizin çöpe atacağınız ürünü belki çok kıymetli bir fiyata biz alabiliriz. Tabii ki bazı kaba ürünleri atamıyorsunuz, biliyorsunuz ama boncuk oluyor, ufacık bir yüzük oluyor, ufacık bir ürün oluyor, insanlar bunları kıymetsiz sanıp maalesef çöpe atıyor. Bunları toparlayıp bit pazarlarına götürebilirler. Oradaki arkadaşlarımız görebilir. Bizlere getirebilirler. Biz görebiliriz” ifadelerini kullandı. 

“Eskişehir’e son 1-2 yılda yeni antikacıların da gelmeye başladığını biliyorum” 
Antikacılığın çok keyifli bir meslek olduğunu ve saatlerce çalışmalarına rağmen bu durumdan rahatsız olmadıklarını dile getiren İptaş, şunları kaydetti: 
“Antika toplamak o kadar keyifli bir hobi ki. Sabahlarımızı veriyoruz bazen bu ürünlerle alakalı. İstanbul’da, Bursa’da, Eskişehir’de, Ankara’da, Türkiye’nin belli yerlerinde bit pazarları kuruluyor. Aslında ismi bit pazarı. İnanılmaz güzel ürünler gelebiliyor. Birinin yaşanmışlık hikayelerini görebiliyorsunuz. Eski fotoğraflar, kılıçlar, eski ev eşyaları. Onların arkasında ekstra bir şey yazabiliyor. Uçsuz bucaksız keyifli bir alan olduğu için bizi alıp sürükleyen bir hobi. Antikacılık her geçen gün daha fazla gelişiyor. Sürekli yeni ürünler, yeni bilgiler ediniyoruz. Eskişehir’e de son 1-2 yılda olmak üzere yeni antikacıların da gelmeye başladığını biliyorum. En azından gazoz kapağı da olsa, kol düğmesi de olsa insanlara bir şeyler biriktirmelerini tavsiye edebilirim. Şuan toplayıp, ilerde antika olabilecek ürünler de var. Bunları da internetten araştırmalarını istiyorum.” 
Eser İptaş, açıklamalarının sonunda kendisini bu mesleğe teşvik eden ve desteklerini esirgemeyen Antikacı Oğuz Güler'e de teşekkür etti.