Hayvancılıkta kullanılan yemin önemi, hayvanın sağlığını etkileyen etkenlerin başında geliyor. Hayvanın sağlığını ve verimini artırmanın yolu ise yemin niteliğinden geçiyor. Bu konuda çiftçilerin en sık başvurduğu yollardan birisi haline gelen mermer tozu, içinde bulunan yüksek kalsiyum değerleri ile sık kullanılan yem maddesi olarak göze çarpıyor. Hayvanların kalsiyum ihtiyacını karşılamak için yemlerde kullanılan mermer tozu; süt üretiminde artış, hayvanların sindirim sisteminin rahatlatılması ve kemik gelişiminde önemli katkı sağlıyor. Yüksek vitamin değerleri ile de çiftçiler tarafından sıkça kullanılan mermer tozu, hayvanlara günlük dozlarda veriliyor. 

"Bir hayvana günlük 100 gram mermer tozu veriliyor" 
Hayvan için gerekli olan besin değerlerini taşıdığı için 10 kilogram yemde 200 gram mermer tozu kattıklarını anlatan hayvan besicisi Abdullah Türkmen, doğaya salınan hayvanların bu ihtiyacı topraktan giderdiğini belirtti. Türkmen, "Bir tonda 20 kilogram mermer tozu kullanılır. Bu da her hayvana örneğin 5 kilo veriyorsan kesif yem dediğimizi, bir hayvana günlük 100 gram mermer tozu veriyoruz. Bu da hayvanın kalsiyum ihtiyacını karşılar ve hayvanda ileride oluşabilecek; sindirim, çamlarda sıkışma gibi problemlerin önüne geçmesi için yapılan bir şey. Bunun içinde A ve B vitamini var. Kullanılan yeme göre de değişiyor. Bu hayvan dışarı çıktığı zaman çok gören olmuştur, bu hayvan toprak yer ve bu toprağı yer dediğimden kasıt diliyle yalar. Çünkü orada da mermer tozunun özünü bulur ve onu gerekli şekilde sindirim sisteminde devam ettirip, yararlı mineralleri alıp tekrar dışkısıyla gereksizleri atar” şeklinde konuştu. 

"'Saman yedirip para kazandırıyorsunuz' diyenler gelip kendileri görsün” 
Sektörlerinde doğru bilinen yanlışların çok fazla olduğuna değinen Abdullah Türkmen, sözlerine şu şekilde son verdi: 
“İnsanlar diyor ki, 'saman yedirip para kazanıyorsunuz.' Öyle değil, sadece samanın ne işe yaradığını biz biliyoruz. Yani 'saman yedirip para kazanıyorsunuz' diyenlere buradan sesleniyorum, gelip kendileri görsünler ki nasıl olduğunu anlasınlar. Bildiğimiz yanlışlar çok, bildiğimiz doğrulardan daha fazla. Mesela buzağı büyütmek diye bir olay var. 'Buzağı büyütmenin nesi zor' diyorlar. Ben de onlara diyorum ki 'nesi kolay.' Çünkü bir buzağı büyütmek inanın ki bir çocuk büyütmekten daha zahmetli oluyor.”