Eğitim Sen olarak hayatını kaybeden bilim emekçilerinin ailelerine ve tüm bilim emekçilerine başsağlığı dileyerek sözlerine başlayan Alkan, yaşanan olayın gerekçesine ilişkin sağlıklı bilgilerin gelmeye başladığını söyledi. Ortada ‘FETÖ Jurnalciliği’nden doğan bir olaylar zinciri olduğunu savunan Alkan,‘‘Bu zincir artık akademinin boynuna dolanmakta, iş barışını bozmakta, hatta intiharlara ve dün olduğu üzere cinayetlere neden olabilmektedir. Bu iklimi yaratan ise açıktır ki, OHAL’in yarattığı hukuksuzluk ortamıdır. Üniversite kampüsleri hiçbir zaman bilimsel, özerk ve özgür yerler olamadı. Ancak bugün Türkiye akademik camiası en bilim dışı, en karanlık, en acımasız ve en hukuksuz dönemini yaşamaktadır. Bilim üretmek isteyen akademisyenlere kalan ise bu korku ikliminin getirdiği suskunluktur. Fakültelerde bilim emekçileri “acaba beni ispiyonlar mı?” diyerek birbirleriyle konuşmaktan kaçınmakta, birbirlerine selam vermemektedirler. Toplumsal cinnet ve paranoya hali kampüsleri esir almıştır. Ve nihayetinde dünkü olayla barut fıçısı patlamış, OHAL kendi Freinkestein’ını yaratmıştır’’ diye konuştu. Alkan sözlerini,‘‘  Eğitim Sen olarak başta bu sürece göz yuman, saldırgana ilişkin şikayet dilekçelerini gereği gibi işleme koymayan, jurnalciliğin ve iftiracılığın önünü açan Osmangazi Rektör, Rektör Yardımcıları ve YÖK Başkanı’nı; yine bu ikilimi yaratan Milli Eğitim Bakanı başta olmak üzere tüm siyasi sorumluları istifaya davet ediyoruz’’ diyerek noktaladı.