Yunus Emre Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu tarafından bu yıl ilk kez gerçekleştirilen etkinliğe Akdeniz Üniversitesi Gerontoloji Bölüm Başkanı ve Tazelenme Üniversitesi Kurucusu Prof. Dr. İsmail Tufan, Nişantaşı Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melis Oktuğ Zengin, Acıbadem Eskişehir Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof.Dr. Demet Özbabalık Adapınar, Gezgin Teyze Ayşe Kurucu, Antalya Tazelenme Üniversitesi öğrenci temsilcileri Çiçek Solon ve Ali Akbaş konuşmasını gerçekleştirdi. Yunus Emre Kampüsü Öğrenci Merkezi Salon 2016’da saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşının okunmasının ardından program, Yunus Emre Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Göksel Arli'nin konuşmasıyla başladı. Arli, "Bugün burada olmamızın en önemli sebeplerinden bir tanesi yaşlılarımız. Yaşlılar hepimizin başının tacı. Bu sembolik bir hafta, onlara sevgi ve saygımız her zaman sonsuz. Sadece bir hafta ile bunu sınırlayamayız. Yaşlılarımız dün ile bugün arasında bir bağ kuran, bizim için çok önemli, bilgileri ile bizleri yönlendiren, hayatımıza yön veren insanlarımızdır. Yaşlılık dönemi hepimizin başına gelecek. Hiçbirimiz tekrar genç olmayacağız, ama hepimiz yaşlanacağız. Bugün onların duygularını bilir ve ona göre hareket edersek yarın da bizler onlar gibi sevgi ve saygı görürüz. Her insanın sağlıklı bir şekilde yaşlanmasını diliyorum" dedi.

 

"ÜLKEMİZ YAŞLANAN BİR NÜFUSA SAHİP"

 

Açılış konuşmalarının ardından katılımcılara bilgiler veren Akdeniz Üniversitesi Gerontoloji Bölüm Başkanı ve Tazelenme Üniversitesi Kurucusu Prof. Dr. İsmail Tufan ise, konuşmasına "Yaşamak isteyen yaşlanmak zorundadır" sözleriyle başladı. Prof. Dr. Tufan, "Bu 21. yüzyıl insanının değişmez bir kaderidir. Bu yüzyılın bize bıraktığı en büyük miras uzun ömürlülük olmuştur. Eskiden yaşlanma ve yaşlılık bir istisnaydı. Bugün ise bir kural haline geldi. Yeryüzündeki tüm toplumlar istisnasız hızla yaşlanıyorlar. Bilimsel verilerle kanıtlanan bu durumu görebilenler geleceğe çok büyük umutlarla bakabileceklerdir. Gerçekleri göz ardı edenler ise gelecekte çok büyük sosyal problemler ile karşı karşıya kalacaktır. Ülkemiz yaşlanan bir nüfus yapısına sahip. Yaşlanma ve yaşlılık toplumsal olarak hepimizin sorunudur. Eğer ülkemizde yaşlanma olgusu varsa bu hepimizi ilgilendirir. Bizim de çözülemeyen sorunları farklı bir bakış açısıyla ele almamız gerekiyor. Her toplum yaşlanmadan önce bir gençlik döneminden geçer. Bugün bu gençler burada. Bugünün gençleri, 30 yıl sonra yaşlanacak. Bu yüzden bu tarz programların ülkemizin tüm illerinde yapılması gerekmektedir. Çünkü önemli bir sorun sessiz bir şekilde bize doğru geliyor. Yaşlanma bir süreç, nefes aldığınız her andır. O açıdan yaşlanma ve yaşlılık gerçeği bizim zihnimizde oluşturduğumuz görüntüden ibaret" ifadelerini kullandı.