Türkiye Şeker Fabrikaları tarihinin Türkiye Cumhuriyeti tarihine aşağı yukarı eşit olduğuna dikkat çeken Akgün, bu nedenle bu fabrikaların, aynı zamanda cumhuriyet demek olduğunu söyledi. Akgün,‘‘ Şeker fabrikaları niçin kapatılıyor? Çünkü uluslararası şeker tekelleri, başta Cargill olmak üzere, şeker pazarını ele geçirebilmek için şeker fabrikalarının kapatılması için hükümete talimat veriyorlar. Bunu asla kabul edemeyiz, bunu asla içimize sindiremeyiz, buna asla evet diyemeyiz, bu nedenle şeker fabrikalarının kapatılmasını istemiyoruz. Türkiye’nin her tarafında bugün on binlerce, yüzbinlerce insan şeker Fabrikalarının kapatılmasına karşı tepkisini ortaya koyuyor. İçerisinde, İşçi sendikaları, kamu sendikaları, barolar, tabipler birliği, meslek odaları, emekten yana siyasi partilerin olduğu ve İlimizde Kömürlü Termik Santral yapılmasına karşı oluşturulan platform benzeri bir mücadele birlikteliği ile bu satışı durdurabiliriz. Biz dışarıya bağımlı kaldığımız sürece, ülkemizin gelişmesi, Türkiye’nin demokratikleşmesi, işçi ve emekçilerin haklarını ve özgürlüklerini kazanması mümkün değildir. Bakın, bu ülkede inşaat tekellerine yaptırılan köprülere, tünellere, geçen araç sayısı yetersiz kaldığı için, aradaki farkı kapatmak için, milyarlarca lira para veriliyor, o şirketler besleniyor. O paralar bizim ödediğimiz vergilerdir, bizim cebimizden alınan paralardır. Bu nedenle, şeker fabrikalarının özelleştirilmesine karşı, sen bu partidensin ben bu partidenim, sen şu sendikadansın ben bu sendikadanım demeden özelleştirmeye karşı tek vücut olmamız, birleşmemiz, satışı durdurmamız lazım. Bunu durdurmanın başka yolu yoktur. EMEK Partisi olarak buradan bir kez daha diyoruz ki, bu yol yanlış bir yoldur, bu yol doğru bir yol değildir. Gelin bu yoldan vazgeçin, satışı durdurun’’ şeklinde konuştu.