Atak; “ Alpu İlçesi Eskişehir’e en yakın ilçelerden birisi, kent merkezine sadece 32 kilometre, merkez ilçe Tepebaşı’na ise 25 kilometre mesafede. Burası tarım yapılan geniş bir ovaya sahip olan Türkiye’nin tarımsal sit alanı ilan edilen 141 ovasından birisi. Sadece kentin değil bölgenin önemli bir tarım alanı, buğday üretimi yapılan verimli bir bölgesi. Bu bölgeye bir termik santral açılması yalnızca Alpu ve Eskişehir halkını değil, doğuda Beypazarı, Polatlı, güneyde Afyon, Batı da Uşak Kuzeybatı da Bursa, Kuzey’de Düzce ve Bolu’ya kadar bir çok kenti de olumsuz etkileyecektir” dedi. Atak, şunları söyledi: “Bu santrallerden çıkan maddeler, içerdikleri ağır metallerle insanların merkezi sinir sistemini etkileyerek, anormal doğumlara sebep olacak, gelişme ve öğrenme yeteneğini azaltacak ve çıkan küller de var olan radon gazı kanser vakalarında büyük bir artışa neden olacaktır. Yine santrallerin bacalarından çıkan gazlar asit yağmurları oluşturduğu için yağmurla birlikte suyun ve toprağın kimyasal yapısı da bozulacaktır. Bu nedenle termik santrallerin olduğu bölgelerde tarım ve hayvancılıkla ilgili tüm faaliyetler zarar görecek ve zamanla bitme noktasına gelecektir.” Atak, sözlerinin sonunda, Trakya Bölgesinde, Tekirdağ Çerkezköy’de, Vize’de; Karadeniz’de  Amasra ve Bartın’da  yapılacak olan termik santrallere karşı çevre halkının imza kampanyaları ve mitinglerle direndiğini anlatarak, Eskişehir’de büyük bir miting düzenlenmesi için belediye  ve sivil toplum örgütleri ile görüşmeler yapacaklarını belirtti.