Uzun yıllardır Eskişehir Kapalı Pazarında manavı bulunan Emin Özkaya, frambuazın özelliklerini ve vatandaşların talebini anlattı. Özkaya, “Bu meyveler böğürtlen meyvesinin bir türüdür. Bunun adı da frambuaz meyvesi olarak geçer. Görünüş olarak böğürtlenin kırmızısı bu ama frambuazın tadı ve şekli ötekinden değişiktir. Bu meyvenin önemli bir özelliği ise bunların kendine özel bir koku vardır. Yani normalde her meyvenin bir koku vardır, ama frambuazın kokusu daha kalıcı ve ağırdır. Ağızına aldığı zaman değişik bir hoş koku bırakır. Bunun reçelini yaparlar. Dondurmasını yaparlar. Marmelat yaparlar. Meyve suyunu yaparlar. Her şeyde kullanılan bir meyvedir” diye konuştu. Manav Özkaya, frambuazın piyasada ömrünün 1 ay bile olmadığını belirterek, bunun nedenini anlattı. Özkaya konuşmasının devamında, "Bu meyvelerin tadı ve özelliği ne olursa olsun fakat ömrü çok kısadır. Var oluşu ile yok oluşu sırasında onu yakalayanlar ancak yiyebiliyor. Bu meyve hakkında bilenler, yıl boyunca çeşitli ürüne katacak vatandaşlar önceden sipariş veriyor. Çünkü bunlar 20 gün içinde var olup yok oluyorlar. Orman meyvesi olduğu için bunun devamlılığı olmuyor. Bu yıl yeni başladı bu. Daha 2 gün oldu. Bu ay çıktı, önümüzdeki ayın 10’unda falan hiç bulamazsınız. Bunlar çok nadir yetişen meyvelerden birisi olduğu için çoğu vatandaş da bunu bilmiyor. Vatandaş böğürtleni biliyor, ama frambuaz hakkında pek bilgili değil. Ama dediğim gibi bilenler alıyor, o da kısa ömürlü olduğu için bir kere aldıktan sonra yine geldiğinde sezon bitiyor. Onların frambuaz alma umudu başka yaza kalıyor” ifadelerini kullandı.