Toplumun bir arada yaşamasının temelinin hukuka ve adalete dayandığını belirten Kumru,‘‘ Devletin bir kurum olarak varlığının ve iktidarın gücünün hukuka dayanması gerekir. Başka türlü milyonlarca insanın iradesini temsil etme hakkı yoktur. Devlet ve iktidarlar kitleleri ikna kabiliyetini; adil ve hukuka bağlı oldukları, kendi eylem ve işlemlerinin dahi bağımsız ve adil mahkemelerce denetlendiği iddiasıyla kazanırlar. Avukatlık Kanunu, avukatların iradesine aykırı olarak değiştirilmek isteniyor. 80 baro, savunmanın bağımsızlığının, yargı bağımsızlığı ve hukuk devleti ilkesinin ortadan kaldırılması anlamına gelen değişiklik girişimine itiraz ediyor. Değişiklikle, avukatın yargılamaya ilişkin rolü kısıtlanmaya; avukatlık mesleği Adalet Bakanlığına bağlanmaya; Barolara kayıt, çoklu baro ve seçim sistemi değişikliği ile Baroların gücü kırılmaya; Baroların halkın haklarını ve özgürlükleri korumak adına dava açma yetkisi ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Kent konseyleri olarak diyoruz ki; kentli haklarının korunmasında, ormanın, suyun, tarihsel mirasın, kadın ve çocuk haklarının, hayvan haklarının korunmasında, hukuku savunan barolar bizlerin güvencesidir. Barolar, hak arama özgürlüğünün ve demokratik hukuk devletinin teminatıdırlar. Aynı tehdit, diğer kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları için de geçerlidir. Tehlikenin farkındayız. Bu nedenle, bizler de baroların, avukatların itirazlarına itirazımızı katıyoruz. Adımlarımız, bugün Ankara'ya yürüyen baro başkanlarının adımlarının yanındadır’’ diye konuştu.