Para, pul istemiyorum hangi para benim çocuğumu geri verecekse ben o parayı bulayım bana çocuğumu versinler" dedi. Yeşiltepe Mahallesi'nde 22 Eylül 2016 tarihinde meydana gelen olayda, Mustafa Enes Doğan DSİ'ye ait sulama kanalına düşerek boğulmuştu. Olayın ardından açılan davada, bilirkişi acılı aileyi çocuklarına bakmadığı gerekçesiyle yüzde 80 suçlu buldu. Bilirkişi heyeti raporda, boğulma olayında aileye büyük oranda kusur atfedilmesi gerektiği, aileye atfedilecek kusur oranının ise yüzde 80 olduğu şeklinde görüşünü belirtti.

Çocuğunun ölümüyle ilgili bilirkişi raporuna isyan eden acılı baba Hasan Doğan, mahkemeden tazminat kazanırsa alacağı parayı kanalın kapatılması için kullanacağını söyledi. Baba Doğan, "Yaklaşık 3 sene önce çocuğumuzu burada kaybettik. Bunun üzerine dava açtık. Amacımız buranın üzeri kapansın, her sene birkaç tane çocuk ölüyor çocuklar ölmesin. Bilirkişi heyeti demiş ki 80 santimetre yüksekliğinde korunağımız var. Gördüğünüz gibi 40 santimetreyi aşamayacak bir korunak. Altından, üstünden her yerinden çocuk geçebilir. Buraya tel yapılmış, komik bir önlem alınmış. Buradan yaklaşık 200-300 metre ileride çocuk parkı var. Demişler ki ailesi çocuğuna bakmıyor, o yüzden düştü. Oradaki çocuk parkına ben çocuğumu göndermeyeceğim de ne yapacağım?" diye konuştu.

 

"BAŞKA ÇOCUKLAR ÖLMESİN"

 

Boğulma olayıyla ilgili olarak evladının suya düşen topunun peşinden gitmediğini ve topunun evde olduğunu aktaran Doğan, başka ailelerin canının yanmasını istemediğini belirtti. Doğan, "Eğer suçlu bensem beni assınlar, ama buradaki ölümü bitirsinler. Bizim çocuğumuz bizden gitti. Herhangi bir maddi beklentimiz yok. Bizim tek derdimiz başka çocuklar can vermesin, başka ailelerin canı yanmasın tek amacımız bu. İşleri saptırıp aile bakmadı, aile şunu yapmadı eğer bensem suçlu, buradaki ölümü önleyebiliyorsanız beni asın buranın ölümünü önleyin. Olayın nerede olduğunu bilmiyorum belki çocuk parkta oynuyordu. Biz bisikleti burada bulduk. 80 santimetre dedikleri yerin altından da üstünden de geçiyorum. Ben geçiyorsam çocuk 10 kere geçer. Burayı böyle kafese almakla önlem aldık diyemezsiniz. Oradaki çocuk parkını ben yapmadım, çocuk belki parkta oynarken düştü. Çocuğumun topu yoktu. Öyle belirtilmiş denmiş ki çocuk topunu düşürdü. O benim çocuğumun topu değil. Benim çocuğumun topları evde duruyor gelin göstereyim" diye konuştu.

 

"DEVLET BURAYI KAPATAMIYOR MU?"

 

Son olarak tazminat kazanırsa alacağı parayı kanalın kapanması için vereceğini ifade eden acılı baba şunları söyledi;

"Bir can bu kadar önemsiz değil. Bu kadar mı önemsiz? Bu devlet denizin altından tünel yapıp yol yaptı burayı kapatamıyor mu? İlla ki kapatır. Burada canlar kaybolmasın derdimiz bu. Para, pul istemiyorum. Hatta neyim varsa ben vereyim. Mahkemede tazminat kazanırsam, buranın üzeri kapanacaksa veriyorum kapatsınlar. Ben para, pul istemiyorum. Derdim para değil. Hangi para benim çocuğumu geri verecekse ben onlara o parayı bulayım onlar bana çocuğumu versinler." (İHA)