“15 Temmuz 2016'da, ülke ve toplum olarak tam anlamıyla bir kâbusu yaşadık” diyen Karaca, “FETÖ Terör Örgütü adına, sinsi ve sistemli bir hedef için gerçekleştirildiği belirlenen kanlı darbe girişimi Türkiye'yi derinden sarsmış, kahraman halkımıza büyük acılar, travmalar yaşatmıştır. Ülkemiz üzerinde emelleri hiç bitmeyen dış güçlerin maşası olan hainler, TBMM'yi bombalayıp, savunmasız halkımızın üzerine ölüm kusmuş, yüzlerce vatandaşımızı şehit etmiş, binlerce insanımızı da yaralamış, ortalığı yakıp yıkmışlardır. 15 Temmuz, bu ülkenin tarihine geçen ve vatan hainliğinin en utanç verici örneğinin yaşandığı kahrolası bir darbe girişimidir.” ifadelerini kullandı.

Karaca, açıklamasına şöyle devam etti: “Biliyoruz ki her darbe bir insanlık suçudur, her darbe halk düşmanlığıdır ve her darbe vatan hainliğidir. Türkiye Gazeteciler Federasyonu olarak sebep olanları, bu hainliğe göz yumanları, destek verenleri, aktif olarak görev alanları, kurşun sıkanları, bomba atanları, kan kusanları, ekmeğini yiyip suyunu içtikleri ülkelerine ihanet edenleri bin kere lanetliyoruz.

Tabii ki bu hain darbeye karşı tarihi bir sınav vererek onurlu bir direnç ortaya koyan Türk basınını ve onun yürekli mensuplarını da gönülden kutluyoruz. Güzel ülkemizi uçurumdan çekip alan şehitlerimizi her daim rahmet ve minnetle anacak, gazilerimize de her zaman şükran duymaya devam edeceğiz.

Şunu önemle vurgulamak isteriz ki birey hak ve özgürlüklerini koruyup kollayan en ideal yönetim biçimi demokrasidir. Darbeler ise demokrasilerin askıya alındığı, halkın adeta prangaya vurulduğu insanlık dışı uygulamaların yaşandığı acımasız süreçlerdir. Halkımızın tercihi de hep demokrasi ve Cumhuriyetten yana olacaktır.

Yazılısı, sözlüsü, görüntülüsü ve internet medyasıyla tüm Türk basını 15 Temmuz’da canı pahasına demokrasinin safında yer tutmuş, darbecilere asla prim vermemiştir. Halkın iradesine silah zoruyla el koyma anlamına gelen darbelerde, ilk önce basın ve ifade özgürlüğünün engellendiğinin bilincindeyiz. Nitekim 15 Temmuz gecesi de darbeciler öncelikli olarak basın yayın ve medya kuruluşlarını işgale yeltenmiştir.

Meslektaşlarımızın canları pahasına direnişleri, darbe heveslilerinin girişimlerini sonuçsuz bırakmış, kahraman halkımızın da desteğiyle, vatan hainlerinin emellerine ulaşmaları engellenmiştir. Güzel ülkemizin üzerinde yıllar yılı oynadıkları oyunlardan vazgeçmeyen ve asla da vazgeçmeyeceklerini bildiğimiz emperyalist güçlerin, 15 Temmuz 2016’da bu kez kullandıkları eli kanlı ihanet şebekesi FETÖ başta olmak üzere, Türk basını her türlü şer odağının karşısındadır, bedeli ne olursa olsun karşısında olmaya da devam edecektir. Şiarımız ve hedefimiz; dün olduğu gibi bugün de evrensel insan hak ve özgürlüklerine dayalı; ifade, basın ve her türlü iletişim hürriyeti ile zenginleştirilmiş tam demokrasidir.

Zira biliyoruz ki; ancak her açıdan gelişmiş ve çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşmış ülkelerin literatüründe darbeler kader olmaktan çıkar. Bu düşünceler ışığında 15 Temmuz hain darbe girişimini şiddetle kınıyor, kendi halkına acımasızca ateş açıp, üzerine bomba yağdırarak yüzlerce vatandaşımızın kanına girenleri lanetliyoruz. O hazin gecede demokrasi destanı yazan yurtsever halkımızla omuz omuza veren Türk basınının yılmaz temsilcileri olarak, ülkemizi büyük bir işgalden kurtaran şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyor, gazilerimize de şükranlarımızı sunuyoruz.

Yüce Allah, vatanımıza bir daha böyle bir acıyı yaşatmasın, topraklarımızda böylesine akıl almaz türde kanlı hain tuzaklara fırsat vermesin. Kahrolsun darbe heveslileri, yaşasın demokrasi ve özgürlükler.