Konu ile ilgili bilgi veren ESOGÜ Tıp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. M. Nur Kebapçı şu açıklamayı yaptı: “Tiroid bezi, boyunda adem elmasının altında yer alan, bizler uyurken bile çalışan ve vücut ritmimizi düzenleyen temel bezlerimizden biridir. Tiroid bezi vücudun tüm fonksiyonlarını düzenleyen hormonları salgılar. Tiroid hormonlarının eksikliği yorgunluk, halsizlik, depresyon, kabızlık, soğuğa dayanamama gibi belirtilere yol açarken, fazlalığı ise zayıflama, terleme, çarpıntı gibi şikâyetlere neden olur. Bu yüzden tiroid bezinin dengeli bir şekilde çalışması vücut ahengi için çok önemlidir. Tiroid hormonlarının üretimi için olmazsa olmaz madde iyottur. Bu yüzden beslenmemizde iyot içeriğinin yeterli olmasına çok dikkat etmemiz gerekir. İyot eksikliği durumunda tiroid bezi, hormonları yeterli miktarda üretemez ve bu hastalarda guatr olarak adlandırdığımız tiroid bezinin büyümesi meydana gelir. Aynı zamanda tiroid bezinin az çalışmasına neden olan başka hastalıklar da mevcuttur. Tiroid bezinin hormonal bozukluklarının yanı sıra yapısal bozuklukları da sık olarak görülmektedir. Bu yapısal bozukluklar arasında nodül oluşması ön sırada gelmektedir” dedi. (İHA)