Takı, tespih ve çeşitli süs eşyalarından her bir üründen bir tane yapan şimdiye kadar binlerce eser meydana getiren Kart, kendine yapmış olduğu kağıttan tespihe de vasiyetini yazdı. Kart ayrıca, keman, klarnet, vurmalı çalgı, gitar gibi müzik aletlerinin yer aldığı kağıttan orkestra kurup dünyanın çeşitli yerlerinde çalınmasını istiyor.

Ali Rıza Kart, kağıttan süs eşyaları yapma fikrinin televizyon izlerken elindeki kağıtları buruşturduğu sırada aklına geldiğini söyledi. Tesadüflere inanmadığını ama sanatçının birinin ‘Sanat bir tesadüftür’ sözünün bende gerçekleştiğini belirten Kart, “Televizyon izlerken elimdeki bükmüşüm, sonra bunları verniklemeyi denedim. Vernikledikten sonra da, o ilk aşamadan bu zamana gelen safha bu” dedi.

 

“BAZILARI 6 AY SÜRÜYOR”

 

Kağıttan her şeyin yapılabileceğini ama sevdiği şeyleri yaptığını anlatan Ali Rıza Kart, “Sevdiğim şeyleri yapıyorum. Tespih yapmayı seviyorum. Takılar, kolyeler, küpeler, yüzükler yapmayı seviyorum ama bu yaptığı şeylerinde uzun ömürlü olmasını, kullanılabilir olmasına çok özen gösteriyorum. Bir kolye yapıyorsunuz, kolyesine göre 1 saatte de yapabiliyorsunuz, 1 haftada da yapabiliyorsunuz. Tespih yapıyorsunuz 3-4 günde biten tespihler var, 6 ayda da bitenler var. Dolayısıyla da materyal için ne kadar zaman ayırıyorsanız, yaptığınızın kalibresi yüksek oluyor” ifadelerini kullandı.

 

 

“PLANLARIMDA KAĞITTAN ORKESTRA VAR”

 

Sanatı ile ilgili bir sırrı olmadığını ve bunu herkese öğretmek istediğini belirten Kart, “Bildiğim her şeyi son noktasına kadar öğretirim. Bu belli bir safahat, belli bir süre gerektiriyor. Bu sürenin tanımlanması gerekiyor. Profesyonel bir eğitimin verilmesi ve aslında bütün dünyaya bu pencerenin açılması gerekiyor. Benim bu sanatla ilgili bazı planlarım ve hayallerim var. Planlarım denildiğinde mesele bir orkestra kurmak istiyorum. Tamamen kağıttan yapılmış enstrümanlardan oluşan orkestra kurup dünyanın çeşitli yerlerinde çalınmasını sağlamak. Bu orkestrayla dünyanın herhangi bir yerinde bir konser vermek istiyorum. Bunun yanında hayalim ise, dünyanın hiç bir yerinde olmayan ama muhakkak Türkiye’de olmak kaydıyla bir kağıt okulu kurulsun istiyorum. Bu kağıt okulunun belki çocuk yaşlardan başlayıp işte üniversite seviyelerinde, akademik seviyelerde ‘akıl akıldan üstündür’ derler ya, herkesinde aklının orada olduğu, o akılların birleştiğinde neler üretilebileceğini görmek istiyorum. Bu bana ütopik bir hal gibi geliyor ama kısmet” diye konuştu.