Dil eğitiminde eğlenceyi ve öğrenmeyi kolaylaştırmayı amaçlayan 'Oyun ve Oyuncakla Türkçe Öğretimi' projesinin sergisi Anadolu Üniversitesi Türk Dünyası Bilim, Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. Sergide 15 farklı okuldan yüzlerce öğrencinin projesi yarışırken birbirinden renkli oyun ve oyuncaklar çocukların ellerinden birer esere dönüştü. Projenin koordinatörlüğünü yapan Melahat Ünügür Ortaokulu Türkçe Öğretmeni Nahide Yüksel, öğretim metotlarının çağa uygun bir şekilde gelişmesi gerektiğini belirterek, “Öğrenci merkezli onları esas alan, öğretmeni sadece öğreten değil rehber haline getiren bir öğretim metodu geliştirmek durumundayız” dedi. 

“Artık öğretmen merkezli öğretim metotları işe yaramıyor” 
Öğretmenlerin öğrencilere kılavuzluk ettiği öğrenci merkezli bir eğitim metodu geliştirilmesi gerektiğini ifade eden Nahide Yüksel, projenin bu metoda hizmet ettiğini söyledi. “Fikirleri bizden çok önde. Bu beni çok memnun ediyor” diyen Yüksel, “Projemizin amacı dil öğretiminde eğlenceyi, kalıcılığı ve öğrenmeyi kolaylaştırmayı sağlamak. Ana dil gerçekten yaşayan canlı bir varlık. Dolayısıyla bu hayatın gerçekliğinde bu canlılığa ayak uydurmak için öğretim metotlarını değiştirmemiz gerekiyor. Artık öğretmen merkezli 20 yıl öncesinde kalan ezbere dayalı öğretim metotları işe yaramıyor. Dolayısıyla öğrenci merkezli onları esas alan, öğretmeni sadece öğreten değil rehber haline getiren bir öğretim metodu geliştirmek durumundayız. Bunun için de derslerde değişik materyaller kullanmalıyız. İşte bizim Türkçe dersinde müfredatlar arası uyum sürecinde kullanabileceğimiz çeşitli materyaller oluşturduk. Böylece bu proje ortaya çıktı. Biz yeni bir şey icat etmedik. Yeni bir yer keşfetmedik. Hayatımızda var olan oyunları ve oyuncakları derslere ve müfredatlara uyguladık. Öğrenciler bu konuda çok becerikli. Fikirleri bizden çok önde. Bu beni çok memnun ediyor. Ben onlardan bir şeyler öğreniyorum” şeklinde konuştu. 

“İyi bir gelecek için bütün öğretmenlerin böyle yapması lazım” 
Projeye katılan öğrencilerden Sanem Yüce, “Projenin adı ‘Cümleden hamleye.’ Oyunun kuralları satrançla aynı. Tek farkı sadece bir taşı oynatmak için sorularımızdan birini bilmek gerekiyor. Süre zarfında bilinemezse karşı tarafa geçecek. Başka birinden yardım alırsa da oyuncu diskalifiye oluyor. Süreli soru çözümü üzerine kurulu bir oyun aslında” dedi. 
Projenin öğrenci merkezli bir öğretim metodu olması hakkında konuşan Oğuzhan Utku şu ifadeleri kullandı: 
“Oyun bir çarktan oluşuyor. Çarkı döndürüyoruz. Topu 10 santimetre yükseklikten atıyoruz. Beyaz noktaya geldi. Beyaz ile ilgili bir soru çekiyoruz. Soruyu bilirsek ödül alıyoruz. Şu an iyi bir gelecek için bütün öğretmenlerin böyle yapması lazım. Ülkemizin iyiliği için böyle bir şeyi bütün öğretmenlerin yapması gerek.”