Lisanslı bir şirket tarafından riskli yapı olarak tespiti yapılan apartman hakkında görüşlerini aldığımız İnşaat Mühendisleri Odası Şube Başkanı Deniz Kılıç, binanın risk durumuna göre ya yıkılması ya da güçlendirme çalışması yapılması gerektiğini vurguladı. Kartal’da çöken binayı hatırlatan Kılıç, İmar Barışı uygulamasının ardından birçok binanın bu riskle karşı karşıya olduğunu ifade etti. 8 katlı bir binanın kendi kendine hiçbir dış etki olmadan yıkıldığını söyleyen Kılıç,‘‘ Bunun önümüzdeki günlerde daha fazla hale geleceği aşikardır. Mühendislik hizmeti almadan yapılan yapıların başına gelecek durum aynıdır. Yapılar yapılmadan önce muhakkak inşaat mühendisi tarafından projelendirmelidir. Mevcut yapılarda bütüncül olarak ele alınıp, devlet eli iradesi ile işlem yapılmalıdır. Devlet riskli yapı kanunu çıkartarak vatandaşı müteahhit ile baş başa bıraktı. Bu doğru bir yaklaşım değildir ve haksız yıkılan binalar çok fazla oldu. İçinde 20 hane varsa, 1 hanenin talebi ile binaları yıkılabiliyor. Diğer insanlar mağdur olabiliyor. Bu mağduriyetlerin giderilmesi için kamunun iradesini ortaya koyması lazım. Kamunun olmadığı ve alanı boşalttığı her yerde sokak kuralları geçerli olur. Bu kurallarda çok vatandaşın hakkını hukukunu benimsemez’’ diye konuştu. Eskişehir’de de birçok riskli bina olabileceğine dikkat çeken Kılıç,‘‘ Biliyorsunuz 99 depreminde Eskişehir’de de yıkılan binamız oldu. 32 kişinin vefat ettiği bina da kendi kendine yıkılmanın örneğiydi. Kocaeli’nde olan depremden Eskişehir’de bir bina yıkılıyor. Bunun sebebi kolan kesilmesiydi ancak diğer binalarda da kolon kesilmiş olabilir. Bunu bilemeyiz. Her binada bir risk vardır. Bu riski ortadan kaldıracak olan ise binaların kontrol edilmesi ve kamu eliyle bunlara bir dönüşüm sağlanmasıdır’’ ifadelerini kullandı.